SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 216 >>

باب الدليل على دخول طوائف من المسلمين الجنة بغير حساب ولا عذاب

94- MÜSLÜMANLARDAN BİR ÇOK TAİFE'NİN HESAPSIZ VE AZAPSIZ OLARAK OLARAK CENNET'E GİRECEKLERİNE DELİL BABI

 

367 - (216) حدثنا عبدالرحمن بن سلام بن عبيدالله الجمحي. حدثنا الربيع، يعني ابن مسلم، عن محمد بن زياد، عن أبي هريرة؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال  "يدخل من أمتي الجنة سبعون ألفا بغير حساب" فقال رجل: يا رسول الله! ادع الله أن يجعلني منهم. قال "اللهم! اجعله منهم" ثم قام آخر. فقال: يا رسول الله! ادع الله أن يجعلني منهم. قال "سبقك بها عكاشة".

 

[:-519-:] Bize Abdurrahman b. Sellam b. Ubeydulâh el-Cümehî rivayet etti. (Dediki): Bize Rabi yani İbni Müslim, Muhammed b. Ziyâd'dan, o da Ebu Hureyre'deh naklen rivayet ettiki Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

"Benim ümmetimden yetmiş bin kişi cennete hesapsız girecektir. "

Bir adam: Ey Allah'ın Resulü, Allah'ın beni onlardan kılması için Allah'a dua et, dedi. Allah Resulü: "Allah'ım, onu onlardan kıl" buyurdu. Sonra başka birisi kalktı, o da: Ey Allah'ın Resulü, Allah'ın beni onlardan kılması için Allah'a dua et, dedi. Allah Resulü: "Bunu Ukkaşe senden önce istedi" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 14370

 

NEVEVİ ŞERHİ: "Ümmetimden cennete yetmiş bin kişi hesapsız girecek." Bu buyruktan şanı yüce Allah'ın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ve ümmetine -Allah bu ümmetin fazilet ve şerefini daha da arttırsın- pek büyük ikram ve lütufta bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine Müs!im'in sahihinde "onların her birisi ile yetmiş bin kişi olmak üzere yetmiş bin kişi" buyurduğu (3/88) rivayet edilmiştir.

 

 

368 - (216) وحدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة. قال: سمعت محمد بن زياد قال: سمعت أبا هريرة يقول: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول، بمثل حديث الربيع.

 

[:-520-:] Bize Muhammed b. Bessar da rivayet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be rivayet etti. Dedi ki: Muhammed b. Ziyâdı dinledim dedi ki: Ebu Hureyreyi şöyle derken işittim: Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: Şöyle buyururken işittim. Diyerek Rabî'in hadisi gibi rivayet te bulundu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 14398

 

 

369 - (216) حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. قال: أخبرني يونس عن ابن شهاب، قال: حدثني سعيد بن المسيب؛ أن أبا هريرة حدثه قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول:  يدخل من أمتي زمرة هم سبعون ألفا. تضيء وجوههم إضاءة القمر ليلة البدر".قال أبو هريرة: فقام عكاشة بن محصن الأسدي، يرفع نمرة عليه. فقال: يا رسول الله! ادع الله أن يجعلني منهم. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "اللهم! اجعله منهم" ثم قام رجل من الأنصار فقال: يا رسول الله! ادع الله أن يجعلني منهم. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "سبقك بها عكاشة".

 

[:-521-:] Bana Harmeletü'bnü Yahya rivayet etti. (Dedi ki): Bize İbni Vehb haber verdi. Dediki: Bana Yunus, .ibni Şihâp'tan naklen haber verdi. Demiş ki: Bana Sa'id b. El-Müseyyeb rivayet etti, ona da Ebu Hureyre rivayet ederek şöyle demiş: Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i

 

"Ümmetimden yetmiş bin kişilik bir zümre cennete girecektir ki bunların yüzleri ondördündeki ayın aydınfığı gibi aydınlatacaktır (ışık saçacaktır)."

Ebu Hureyre dedi ki: Bunun üzerine Ukkaşe b. Mihsan el-Esedi üzerindeki çizgili bir elbiseyi (nemire) kaldırarak ayağa kalktı ve: Ey Allah'ın Resulü, beni onlardan kılması için Allah'a dua et, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de: ''Allah'ım onu onlardan kıl" buyurdu. Sonra Ensar'dan bir adam kalkarak: Ey Allah'ın Resulü, beni onlardan kılması için Allah'a dua et, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ukkaşe bunu senden önce istedi" buyururken işittim.

 

Diğer tahric: Buhari, 6542; Tuhfetu'l-Eşraf, 1332

 

NEVEVİ ŞERHİ: "Ukkaşe b. Mihsan." Ukkaşe ismi ayn harfi ötreli olmakla birlikte kef harfi şeddeli ve şeddesiz olarak da okunur. Her ikisi de meşhur birer söyleyiştir, bunları aralarında Sa'leb, Cevheri ve başkalarının da bulunduğu pek çok kimse zikretmiş bulunmaktadır. Sa'leb: Kef harfi şeddelidir, şeddesiz söylendiği olduğu da olur. Metali' sahibi: Şeddeli kullanım daha çoktur demiştir. Kadı İyaz ise burada sadece şeddeli okuyuşu sözkonusu etmiştir.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ikinci zata: "Bunu Ukkaşe senden önce istedi" buyruğu ile ilgili olarak Kadı İyaz şunları söylemektedir: Denildiğine göre bu ikinci zat Ukkaşe'nin aksine böyle bir konumu hak eden kimselerden olmadığı gibi bu mevkiye ehil olanların niteliklerine de sahip değildi. Hayır, bu kişi münafık idi. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de ihtimalli bir söz söyleyerek ona cevap vermiş ve sen onlardan değilsin diye açıkça ifadede bulunmayı uygun görmemiştir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güzel geçimli birisi idi. Bir diğer açıklamaya göre Ukkaşe'nin böyle bir isteğinin kabul olunacağına dair bir vahiy önceden bildirilmiş, diğeri için• böyle bir şey sözkonusu olmamış da olabilir.

Derim ki: Hatib Bağdadi"el-Esmau'l-Mübheme" adlı eserinde belirttiğine göre bu adamın Sa'd b. Ubade (r.a.) olduğu söylenir. Eğer bu sahih ise bu istekte bulunan kimsenin münafık olduğunu ileri süren kişinin görüşü de çürümüş olur. Bununla birlikte daha güçlü ve tercih edilen son kanaattir. Allah en iyi bilendir.

"Çizgili elbisesini (nemire) kaldırarak" Nemire beyaz, siyah ve kırmızı çizgileri bulunan elbiseye denilir. Farklı renklerde çizgileri olması bakımından nemir denilen kaplan derisi ile bu ortak yönü dolayısıyla bu isim verilmiş gibidir. Nemire Arapların kullandıkları izar (belden aşağısını örten elbise)lerdendir.

 

DAVUDOĞLU ŞERHİ 219.sayfada.